Antalya’nın Kepez ilçesindeki Antalya İlim ve Kültür Derneği’ne (Alim-Der) ait kaçak öğrenci yurdunda aşçı olarak çalışan İhsan Güney, 7 Aralık 2021’de Akdeniz Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği Bölümü birinci sınıf öğrencisi Mehmet Sami Tuğrul’u ‘deccali vurdum’ diyerek öldürdü.
Cumhuriyet’ten Mehmet Oflaz’ın haberine göre, Halkın Kurtuluş Partisi (HKP) 10 Aralık 2021’de Alim-Der yöneticileri, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Antalya Valisi Ersin Yazıcı ile yurtlardan sorumlu Vali Yardımcısı hakkında, “görevi kötüye kullanma”, “suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirme” ve “anayasanın 2. ve 24. maddesine aykırılık” gerekçesiyle Antalya Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulundu.
‘İDDİALAR SOYUT’
Antalya Cumhuriyet Başsavcılığı iddiaların soyut ve genel nitelikte olduğu, ciddi bulgu ve belgelere dayanmadığını gerekçe göstererek suç duyurusunun ‘işleme konulmamasına’ karar verdi.
Başsavcılık Alim-Der yöneticileri hakkında ise kaçak yurt işletme eylemi nedeniyle bu dernek hakkında gerekli yasal işlem yapıldığını savunarak, iddiaların soyut ve genel nitelikte olduğu gerekçesiyle ‘kamu adına soruşturmaya yer olmadığına’ karar verdi.
YARGILAMA SÜRÜYOR
Mehmet Sami Tuğrul’u yemekhanede başını keserek öldüren aşçı İhsan Güney, çıkarıldığı mahkemece tutuklandı. İhsan Güney’in şizoaffektif bozukluk (şizofreni ve duygudurum bozukluğu) tanısı olduğu, aylık kontrollerini 4 aydır yaptırmadığı kaydedilmişti. Olayla ilgili adli süreç hala devam ediyor.
OĞLU ÖLDÜRÜLEN BABA KONUŞTU;
Antalya İlim ve Kültür Derneği’nin yurdunda çalışan aşçı İhsan G’nin, öğrenci Mehmet Sami Tuğrul Kahramanmaraş’ta toprağa verildi. Tuğrul’un öldürülmesinin ardından sessizliğe gömülen tarikat ise dün bir açıklamayla yanıt verdi. Açıklama öncesi sosyal medya hesaplarını ve bütün bilgileri silen tarikat, yurt ve tarikat olmadıklarını ileri sürdü.
Antalya İlim ve Kültür Derneği, dün yaptığı açıklamada, “Basına ve sosyal medyaya yansıdığı şekilde derneğimiz herhangi bir yurt faaliyetinde bulunmamaktadır. Dernek merkezimizin bulunduğu bina herhangi bir cemaat ya da tarikat yurdu değildir. Dernek merkezimizin olduğu binada mevcut durumda derneğimiz dışında 1 adet işyeri ve üniversite öğrencileri tarafından kiralanmış daireler bulunmaktadır. Derneğimizin kurulduğu günden bu güne kadar binadaki işyeri ve kiralık daire sayıları değişmiş ve derneğimizin bu hususta bir dahli olmamıştır” iddiasında bulundu.
BABA: BİZ TERCİH ETTİK Tarikatın “yurt değiliz” açıklamasını baba Halil Tuğrul’un açıklaması yalanlıyor. TELE 1’den Fırat Yeşilçınar’a konuşan baba Tuğrul, “Çocuğum bu sene kazandı üniversiteyi. 1 buçuk aydır oradaydı. Hazırlık okuyordu. Başka yurtlar da vardı ama biz orayı tercih ettik” dedi.
SOSYAL MEDYA HESAPLARI KAPANDI Tuğrul’un hayatını kaybetmesinin ardından tarikata ait sosyal medya hesapları da kapandı. Dernek her ne kadar “Biz yurt değiliz, cemaat çalışmamız yok” dese de sosyal medyada paylaştıkları ve daha sonra yaptıkları paylaşımlar da açıklamayı yalanlıyor.
Tarikatın Facebook hesabındaki paylaşımlarda, mezuniyet törenlerine katıldıkları ve öğrencilerle sık sık organizasyonlar yaptıkları görülüyor. Instagram hesabında da yapılan bütün çalışmalar silindi. Şu an hesapta sadece basın açıklaması var.
İŞTE SİLİNEN FACEBOOK PAYLAŞIMLARI: